Kılıçdaroğlu’nun son keşfi de işçi ücretleri!



Suriye politikasında “güzel şeyler” keşfeden Kılıçdaroğlu, bu sefer de işçilerin belediye başkanları ve müdürlerinden daha fazla ücret aldıklarına vehmetti, sendikal örgütlenmeyi hedefe çakarak, “makbul sendika”nın tanımını yaptı


Kısa bir süre önce “Orada Suriye halkına olağanüstü güzel hizmetler götürüyorlar. Fotoğraflarını gördüm, bana bilgi verildi. Askerlerimiz çekilseydi, bu hizmetlerin tamamı yok olacaktı.” diyerek “Bir burjuva partisinin genel başkanı olarak benim için aslolan temsil ettiğim sistemin bekasıdır” gerçeğinin altını çizmiş olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu sefer de işçinin ücreti ve sendikal örgütlenme hakkı konusunda nerede durduğunu vurgulama gereği duydu! Belli ki hem şovenist-militarist-işgalci politikaların burjuvazinin çıkarlarıyla doğrudan ilişkisine selam çakma hem de yine aynı adreslere “safım belli” mesajı salmaya ihtiyacı var!

Toplu sözleşme hükümlerini çeşitli bahanelerle yerine getirmeyen hatta böyle bir sözleşme olduğunu inkar ederek, hatırlatan işçileri de işten atan Maltepe Belediyesi’nin bu tutumu, işçilerin kitlesel iş bırakma eylemiyle yanıtlanınca üzerlerine polisi salmakta bir saniye bile tereddüt göstermeyen CHP zihniyeti, sınıfsal ruhunu zaten ortaya koymuştu.

Fakat belli ki bu yetmemiş.

Yaklaşık bin 500 kişiyle (Maltepe halkı olduğu söylenen) Ankara’ya giden Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’la genel merkez binasında buluşan Kılıçdaroğlu, bu gerçeğin altını törensel bir atmosferde bir kez daha kanırta kanırta çizme ihtiyacı duydu.

On binlerce belediye işçisine sopa sallama gereği duyan Kılıçdaroğlu, tıpkı “Suriye’de iyi işler yapılıyor” diyerek işgal ve ilhak politikalarına selam çakmasında olduğu gibi; işçilere sopa sallamakta da hızını al(a)mayarak  sendikal örgütlenmeye saldırdı, işçilerin başkanlardan-müdürlerden daha fazla ücret aldıklarına vehmetti! “Makbul sendika”nın CHP tanımını da bir kere daha yapmış oldu!

Göster” desek yapar mı bilinmez! Kaldı ki göstermek, kanıtlamak gibi bir derdinin olmadığını da biliyoruz. Burjuva siyasetin yalan-dolanı söyleye-yapa başka bir gerçeklik yaratıp, pişkince savunduğunu bildiğimiz kadar…

Kılıçdaroğlu’nun işçilere sopa sallayan, sendikal örgütlenmeyi hedefe çakan, işçinin aldığı üç kuruşu o elitist-burjuva siyasetinin ruhuyla çok gören açıklamasını buraya da taşıyoruz, unutulmasın diye…

Biz adaletten yanayız. Ücret istiyorsan adalete uygun olacak ücretin. Biliyorum Şişli Belediyesinde işçilerimiz var, devletin genel müdüründen fazla aylık alıyorlar. Çalış diyorsun, bir de çalışmıyor. Olmaz! Her şeyin hakkı hukuku olacak.

 

Sendikalar başımızın üstüne, hiç itiraz etmiyoruz. İşçi de hakkını alacak ama işçi belediyeden ‘Bütün parayı bana verin, Maltepelilere hizmet etmeseniz de olur’ derse biz ona dur deriz. O doğru değil. Ücret sendikacılığına karşıyız. Şu anda bizim Belediye Başkanlarımızdan fazla ücret alan işçilerimiz var. Tamam kardeşim ücretini al, grev yapacağım diyorsun… Bizi yeniden – hani Erdoğan’ın çok sık söylediği var ya ‘çöp dağları’ noktasına taşımak istiyorlar. Buna kesinlikle izin vermeyeceğim. Biz adaletten yanayız. Ücret istiyorsan adalete uygun olacak ücretin. Biliyorum Şişli Belediyesinde işçilerimiz var, devletin genel müdüründen fazla aylık alıyorlar. Çalış diyorsun, bir de çalışmıyor. Olmaz! Her şeyin hakkı hukuku olacak.

Ayrıca Kontrol Et

ÇHD 50 Yaşında

1974 yılında kurulan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) 50. kuruluş yıldönümünü çeşitli etkinliklerle kutluyor