Buz kesecek iki yüz adam…

…Sonra kara kış bastırdı. Ağaç dalları ormanlarda bütün yaz boyunca gün ışığı için savaşır ve bazıları yenilip ölür; ardından şiddetli rüzgârlar, kar fırtınaları ve dolular gelir, yerler bu dallarla kaplanır. Packingtown’da da durum aynıydı; bütün bölge kendini bu acılı savaşa hazırladı ve zamanı gelenler sürüler halinde öldü. Yıl boyunca büyük et makinelerinde birer dişli görevi görmüşlerdi; şimdiyse makinenin yenilenme, bozuk parçaların değiştirilme zamanı gelmişti. Zatürre ve grip sinsice aralarında dolaşarak zayıf bünyeler aradı; tüberkülozun yiyip bitirdikleri için yıllık hasat yapıldı. Zalim, buz gibi, dağlayan rüzgârlar ve tipiler gelip tekleyen kasları ve can vermekten yoksun kanları acımasızca sınadı. Yetersiz olanların işe gidemedikleri gün gelip çattı; ardından, hiç zaman kaybedilmeden, sorup soruşturmadan ve pişmanlık duyulmadan, yeni bir adama şans verildi.

Yeniler binlerceydi. Tesislerin kapıları gün boyu aç ve beş parasız adamların kuşatması altındaydı; her sabah resmen binlercesi geliyor, bir yaşam şansı elde edebilmek için birbirleriyle savaşıyorlardı. Kar fırtınaları ve soğuk umurlarında değildi, hep hazırdılar; güneş doğmadan iki saat, iş başlamadan bir saat önce, onlar oradaydılar. Bazen yüzleri, bazen elleriyle ayakları donuyordu; bazen de hepsi birden; ama yine de geliyorlardı çünkü gidecek başka yerleri yoktu.

Bir gün Durham gazeteye ilan verip buz kesecek iki yüz adam alacağını duyurdu; o gün şehrin aç evsizleri beş yüz yirmi bin metrekarenin dört bir yanından karların içinde yorgun argın yürüyerek oraya geldi. O gece sekiz yüzü mezbahalar bölgesindeki polis merkezine doluştu; odalara sığışıp kızakta oturur gibi kucak kucağa uyudular, koridorlarda üst üste alt alta yattılar, sonra polis kapıları kapatıp dışarıda kalanları donmaya terk etti. Sabahleyin şafak sökmeden önce Durham’ın kapısında üç bin kişi vardı ve olası bir isyanın önünü almak için bütün polis gücü mecburen oraya yollandı. Sonra Durham’daki patronlar en iri yarı yirmi adamı seçti; “iki yüzün” baskı hatası olduğu anlaşıldı.