Şubat Kültür Sanat Etkinliklerinin sezon açılışı Filistin halkının onurlu direnişine bir soluk olması amaçlı Filistin edebiyatı ve sanatı çerçevesinde gerçekleştirildi. Filistin direnişi ve sanatının önemli isimleri Gassan Kanafani ve Mahmut Derviş üzerinden Filistin direnişi konuşuldu. Etkinliğe katılımın yüksek olması ve işçilerin katılım göstermesi bu tür etkinliklere olan ihtiyacı görmek açısından etkileyiciydi. Moderatörün etkinlik amacına dair sunumunun ardından Mahmut Derviş’in “Kimlik Kartı” şiirinin okunmasıyla etkinlik başladı
Sanat ve Edebiyat Direnişin Önemli Araçlarındandır
İlk olarak Şubat Sanat kolektifi adına bir sunum gerçekleştirildi. Sunumda, Kanafani ve Derviş’in edebiyatındaki içerik benzerliğine dikkat çekildi. Çok farklı sanat anlayışına sahip bu iki direnişçi edebiyatçının içeriklerinin benzer olmasının aynı kavganın bir parçası olmalarından kaynaklı olduğu vurgulandı. Kanafani’nin “Hayfa’ya Dönüş”, “Güneşteki Adamlar”, “Çocuk Kampa Gidiyor” gibi öyküleri üzerinden Filistin direnişi anlatıldı. Neoliberal dönemin yarattığı yabancılaşmanın Filistin halkının acılarına karşı duyarsızlık yarattığı vurgulanan konuşma, Filistin halkının kendini koruma ve meşru şiddet ile direnme hakkının yargılanamayacağı belirtilerek sonlandırıldı.
Savaş Bugün Başlamadı
Daha sonra, 12 Eylül askeri faşist darbesi sonrası Filistin’e giden ve orada İsrail’e karşı savaşan yazar ve şair Adil Okay söz aldı. Okay, Filistin Savaşı’nın 1948’de başladığını, Nagba adı verilen vahşet ile İsrail’in Filistin halkına kırım uyguladığını, BM kararının uygulanmadığını belirtti. Direnişin sadece HAMAS’tan ibaret olmadığının, 7 Ekim’de İsrail’in dünya kamuoyunu yanılttığının, direnişin meşru olduğunun altını çizdi. Filistin’de FHKC kamplarında kaldığını ve İsrail sınırında çatışmalara katıldığını belirten Okay, o dönemi anlattığı “12 Eylül ve Filistin Günlüğü” kitabından aktardığı pasajlarla sözlerini sonlandırdı.
Hasan Hüseyin Korkmazgil’in bir şiirinin okunmasının ardından, yazar ve şair Edip Yeşil söz aldı
Filistin ve Sanat
Şair ve Yazar dostumuz Edip Yeşil söze “Deprem sonrasında Antakya, Filistin gibiydi” diyerek başladı. Yeşil, Filistin, hatta dünya tarihi üzerinden konuya geniş bir bakış açısı ile müdahil oldu. Batı medeniyeti sürekli yüceltilirken Doğu’nun kültürel hazinesinin gözden kaçırıldığını belirten yeşil, “Işık doğudan yükselir” sözü üzerinden geniş bir anlatım yaptı. Kanafani’nin “Güneşteki Adamlar” öyküsünün öneminin altını çizen Yeşil, burjuva demokrasilerindeki ikiyüzlülüğü teşhir ederek sözlerini sonlandırdı. Son örneği belki herkesin üzerine düşünmesi gereken türden. Ukrayna ile ilgili her türlü propaganda teşvik edilirken, Filistin’e destek gösterisi yapanlara ceza kesildi, dedi.
Mahmut Derviş’in bir şiirinin ardından, İlmek Müzik Topluluğu’nun direniş ezgileriyle etkinlik sonlandırıldı.