Kadın Gazetecilerden Basın Açıklaması



Mezopotamya Ajansı muhabiri Esra Solin Dal’ın çıplak aramaya maruz kalmasına tepki gösteren kadın gazeteciler Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi


MA muhabiri Esra Solin Dal’ın çıplak aramaya maruz kalmasına tepki gösteren kadın gazeteciler Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

İstanbul merkezli operasyon kapsamında 26 Nisan’da tutuklanarak götürüldüğü Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde çıplak aramaya maruz kalan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Esra Solin Dal için Kadın gazeteciler İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamada, DEM Parti Mv. Özgül Saki, İHD’den Gülseren Yoleri, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Kadınlar Birlikte Güçlü, Adalet Nöbetçisi ve tutsak annesi Fince Akman kısa konuşmalarla çıplak arama işkencesini protesto edip, “halkın haber alma, gazetecilerin de gazetecilik görevini yapma hakkı vardır” denildi. Kadın gazetecilerin basın metni şöyle:

GAZETECİLER DEĞİL, ÇIPLAK ARAMA YAPANLAR YARGILANMALI 

23 Nisan’da evlerinden gözaltına alındıktan sonra tutuklanan üç gazeteciden biri olan Mezopotamya Haber Ajansı (MA) muhabiri Esra Solin Dal’a Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde çıplak arama işkencesi yapıldı. 

Gazeteci Esra Solin’i cezaevinde ziyaret eden İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Avukat Eren Keskin’in verdiği bilgiye göre, Esra Solin’e yönelik hak ihlalleri bunlarla sınırlı değil. 

Gazeteci arkadaşımıza ilk gün su verilmedi, sadece bir parça ekmek verildi. Kasıtlı olarak aç bırakıldı. Ayrıca havalandırma hakkı da kullandırılmadı. 

Kabul etmiyoruz! Yapılanların tamamı suçtur, insan haklarına aykırıdır. 

Bugün hakikat mücadelesi veren özgür basın çalışanları iktidarın hedefinde. Onlarca özgür basın çalışanı sistematik saldırılar nedeniyle cezaevine konuyor. Fakat her koşulda gazetecilik yapmaya devam ediyorlar. 

Biz gazeteciler olarak basının özgürlüğünü savunmaktan ve hakikat mücadelesi vermekten vazgeçmiyoruz. Özgür basın her koşulda bedel ödemeye ve bu ülkedeki karanlıkları aydınlatmaya devam edecek. Ne tutuklamalar ne baskılar ne çıplak arama gibi işkenceler özgür basına geri adım attıramayacak. 

Deşifre ediyoruz! Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde kadınlara işkence var. Gazeteciler değil, kadın gazeteciye işkence edenler cezalandırılmalı. 

Hatırlatıyoruz! Gazetecilik değil çıplak arama suçtur. Gazeteciler değil, çıplak arama yapanlar yargılanmalıdır.

Israrla hatırlatıyoruz!

  • AYM 2 Mayıs’ta Anayasa Mahkemesi, çıplak aramaya maruz kalan bir kadının başvurusunda, “kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine” karar verdi.
  • Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı ve kızı Mimar Cansu Yapıcı’nın şikayetiyle açılan davada üç polis, çıplak arama uygulamasıyla işkence yapmak suçundan yargılanıyor.
  • Kocaeli İnfaz Hakimliği, tutuklu avukatlara “çıplak aramaya direndikleri” için verilen disiplin cezasını reddetti. Hakim Atilla Darı, cezaevi idaresinin verdiği disiplin cezasının hukuka aykırı olduğuna, ceza için gerekli koşulların oluşmadığına karar verdi.
  • Çağdaş Hukukçular Derneği’nden Gökmen Yeşil, “çıplak arama”nın yasal olup olmadığına dair şu bilgiyi verdi:

“Gerek karakol ve emniyet müdürlüğü gibi gözaltı merkezlerinde şüphelilerle ilgili ve gerekse hapishanelerde tutuklu, hükümlü ve hatta ziyaretçilere çıplak arama uygulanıyor.

“Bu uygulanmanın yasal dayanaklarına baktığımızda ise ne Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nda (PVSK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) ne de Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da çıplak arama yapılabileceğine dair bir düzenleme olmadığı görülecektir.”

“Çıplak arama uygulamasının güvenlik ihtiyacından kaynaklanmadığı, şüpheli, sanık, tutuklu, hükümlü veya hapishane ziyaretçilerinde hakimiyet kurma ve baskı uygulama amacıyla yapıldığı açık.”

Bir kez daha hatırlatıyoruz! Biz, Kadın Gazeteciler olarak kadınlar olarak, gazeteci arkadaşımız Esra Solin Dal’a Bakırköy Cezaevi’nde yapılan çıplak arama işkencesinin suç olduğunu görüyor, biliyor ve deşifre ediyoruz. 

Unutmuyoruz, unutturmuyoruz! Gazetecilik yapmak suç değil, yargılama konusu yapılmamalıdır. İnsan onurunu kırıcı uygulamalar yapmak bir insana işkence etmek suçtur, yargılama konusudur. 

Sesleniyoruz! Gazeteciler ve kadınlar olarak diyoruz ki eğer arkadaşımızın saçının teline zarar gelirse sorumlusu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi yönetimidir. 

Haykırıyoruz! Konuyu takip etmeye, mahpus kadın Esra Solin’e ve tüm kadın mahpuslara yönelik yapılan hak ihlallerini deşifre etmeye devam edeceğiz. 

Esra Solin yalnız değildir!

Kadın Gazeteciler

Ayrıca Kontrol Et

Kaypakkaya Yarım Asır Sonra Hâlâ Yaşıyor

Türkiye solunun tarihinde ’71 Devrimci Kopuşu olarak bilinen tarihsel sıçrama denildiği zaman akıllara ilk olarak üç sembol isim gelir: Deniz, Mahir ve İbo.