Sokaktayım Yanındayım, Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifleri, Ankara Emek Demokrasi Güçleri ve KESK katliam yasasına karşı Tandoğan (Anadolu) Meydanı’nda miting yapmak için Ankara Valiliği’ne başvuru yapmışlardı. Valilik mitinge izin vermeyince insiyatifler, Ankara Emek Demokrasi Güçleri ve KESK fiili yürüyüş için çağrı yaptılar. Ve bugün direnişin 129. gününde Kolej metrosunda toplanıp Sakarya Caddesi’nde kitlesel yürüyüşü gerçekleştirdiler.
Kolej Metro’da toplanan kitle tarafından “Toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin” yazılı pankartın, “Yasa değil cinayet / Zagon nîne kuştin e!”, “AYM yasayı iptal et!” yazılı dövizlerin taşındığı açıklamada sık sık “Hayvan, Yaşam, Özgürlük / Ajal, Jiyan, Azadî!” sloganları atıldı.
Kitlesel coşkulu, sloganlarla gercekleşen yürüyüşün Sakarya Caddesi’ne ulaşmasının ardından İnisiyatifler adına açıklamayı Burcu Erbil yaptı.
Açıklamanın ardından söz alan DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Burada bir mücadele çağrısında bulunmak istiyorum. Karşınızda bir ölüm ittifakı var ve biz bu ölüm ittifakı karşısında bir yaşam ittifakı kurmak zorundayız. Başta yerel yönetimler olmak üzere ben buradaki herkese yaşam ittifakını kurma çağrısında bulunuyorum” dedi.
Yaşamdan Yana Veterinerler Platformu adına konuşan veteriner hekim Elif Türker, yasa süreci boyunca yetkililere bilimsel gerçekleri anlatmaya çalıştıklarını belirterek, bu süreçte kuduz ve köpeklerle ilgili çıkarılan yalan haberlere değindi. Türker, “Dünyanın neresine giderseniz gidin kuduzun aşılarla önlenebilecek bir hastalık olduğunu bilirsiniz. Görevlerini yerine getirmeyenler yalanlarla halkı kandırıp kuduz ile korkutmaya çalıştılar” diye belirterek, Sağlık Bakanlığı ve Tarım Orman Bakanlığı’nın yayınladığı veriler ile kuduz vakasının yılda ikiyi geçmediğini ve bu tip hastalıkların daha çok çiftlik hayvanlarda görüldüğünün altını çizdi.
Katliama soruşturma izni yok
Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi adına konuşan Avukat Tuğba Gürsoy, konuşmasına halkın demokratik protesto hakkının bizzat polis tarafından engellenmek istendiğini ifade ederek basladı. Konuşmasının devamında, Yasanın ilk iki ayında 600’den fazla hayvan cinayetinin gerçekleştiğini, polisin kamera kayıtlarını alıp işleme koymakta geciktiğini vatandaşın karakollara giderek yapmak istediği suç duyurularının evraklarını almadığını, vatandaşa mobbing uyguladığını vurguladı. “AKP-MHP’li vekillerin imzalarıyla bütün Türkiye’de hayvanlar ölüyor öldürülüyor” diyerek Niğde’de yaşanan hayvan katliamına karşı Niğde Valiliği’nin soruşturma izni vermediğini söyledi. Altındağ Belediyesi’nde belediye bakımevinda katledilen hayvanları gördüklerini ifade eden Gürsoy, “Bu dosyaların peşini bırakmayacağız. Ne sokakları bırakacağız ne Meclis açıldıktan sonra Meclis’i bırakacağız” diye belirtti.
Hukukçu Dayanışması’ndan Avukat Doğan Erkan yasaya karşı tutum belgelerini açıkladı. Erkan, UNESCO tarafından ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, Doğa Ana Hakları Sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca Türkiye’nin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletler tarafından her yıl alınan ilke kararlar olduğunu ifade ederek yasaya karşı tutum belgelerinde yer alan maddeleri sıraladı:
- Bu çerçevede, Yaşam Hakkını Uluslararası normları ve bilimi önceleyerek;
- Sokak Hayvanlarının yaşam hakları olduğunu, kendi haklarının öznesi olduklarını,
- Anayasanın koruma altına aldığı çevre hakkının sokak hayvanlarını da kapsadığının tartışmasız olduğunu, çevre hakkını korumanın devletin ve vatandaşların ödevi olduğunu,
- Devletin bu ödevinden vazgeçemeyeceğini, ancak vazgeçmesi halinde vatandaşların ödevinin sürdürmeye devam edeceğini,
- Hiçbir sosyal devletin yaşam hakkı ve yaşatma göreviyle çelişen düzenleme ihdas edemeyeceğini, ederse bu düzenlemenin hukuksal olmayacağını,
- Yaşam hakkına, uluslararası normlara ve anayasaya aykırı düzenleme ve uygulamalara karşı tüm yurttaşların direnme hakkı olduğunu,
- Yerel yönetimlerin, merkezi iktidardan gelecek bu dizgeye aykırı emir ve talimatları reddetme hak ve görevleri olduğunu, en üst norm ve görevlerinin yaşatmak olduğunu,
- Hayvanların yaşam ve sağlık hakkını gözeten hiçbir yerel görevli, hekim ya da yurttaşın adli-idari-cezai soruşturmaya tabi tutulamayacağını,
- 5996 sayılı Yasa uyarınca hayvanlar için sağlık önlemleri ve tedavileri noktasında alınacak tedbir ve uygulamalara karar verme kamusal yetkisinin münhasıran Veteriner Hekimlere ait olduğunu,
- Veteriner Hekimlerin bağımsız deontolojik yetkisinin üstünde hiçbir otorite olmadığını, veteriner hekimlere yaşam hakkına ve yaşatma görevine aykırı hiçbir emir ve talimat verilemeyeceğini, hukuka aykırı bir emir ve talimata karşı direnmenin hak olduğunu,
- Tüm otoritelerin ve yurttaşların yaşatma ödevinin sokak hayvanlarına dönük bilimsel sonucunun kısırlaştırmak, aşılatmak ve yerinde yaşatmak olduğunu vurgularız.
Bu ilkeler, sokak hayvanlarının yaşatılmasına dair tutum belgemiz olarak addedilecek, tüm fiili, demokratik, meşru mücadelemize bu tutum belgesi dayanak teşkil edecektir.