Burak Sarı
Erişilebilir bir hayat mümkün mü? Elbet mümkün ve biz bunun bilincindeyiz. Bilincinde olduğumuz için zaten bitmek bilmeyen mücadeleyi sürdürmek için enerjimiz. Oysa bizim bilmemiz yetmiyor. Harcı sağlamcılık olan önyargı bariyerlerini aşmak kolay olmuyor. Bunun için de “normal” kabul edilmeyenler bir mecburiyetleri varmış gibi sürekli kendilerini kanıtlamak zorunda kalıyor. Elbet bu zorunluluğu kabul etmiyoruz ama sınırlı olanaklarda bile eşit ve erişilebilir koşulların yaratılacağını somut olarak göstermek mücadelemizin bir parçası. Bu somut örnekler içinde yarattığımız en güzel örneklerden biri Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali.
Beyaz Baston, körlerin bağımsız yaşamasının en büyük araç ve simgelerinden. Araç olmaktan çok bir parçamız aslında. Çünkü hayatımızın her anında ve her koşulda bizimle. Bu nedenle körlük kimliğinin bir simgesine dönüştü. Bazen gören birisi yanımızda olduğunda “Onu almasana ben varım” diyor. Tabii baston ile kurduğumuz ilişkinin bilincinde olmadığından, o sadece bir araç onun için. Bastona süs takılması, bisiklete zili takılması gibi yönelimler anlamsız geliyor görenlere o nedenle. Tabii bisiklet zili kullanmanın başka bir nedeni de var. “Ben buradayım yolumu kapatıyorsun. Önümden çekil” anlamında uyarı olsun diye. Zira bazen bastonu gördükleri halde üzerine geliyor insanlar. Bir tarafıyla da körlük kültürünün geliştirilmesiyle de alakalı bastonun farklı araçlar ile zenginleştirilmesi. Beyaz bastonun kullanılmaya başlamasında Britanya’da kaza sonrası kör olan sanatçı James Biggs trafikte araçların onu fark etmesi için bastonunu beyaza boyuyor. 1931’de Fransa’da körler bunu bir simge olarak kabul ediyor. 15 Ekim Beyaz Baston ve Güvenlik Günü olarak ilan ediliyor. Beyaz Baston Günü ilan edileli 100 yıla yakın bir zaman geçti. O zaman dilimi içerisinde engelli hakları mücadelesi gelişti ve çeşitli kazanımlar elde etti. Çağın gereklerine uygun örgütlenme ve propaganda şekilleri geliştirdi.
Biz de 15 Ekim’i çok farklı bir proje ile karşılamaya karar verdik. Hayatın her alanının erişilebilir düzenlenebileceği, yeti çeşitliliklerinin gözetildiği kapsayıcı bir ortamda bir çok şeyin engel olmaktan çıkacağını göstermek istedik. O nedenle 11 yıl önce Beyaz Baston ve Erişilebilirlik Festivali’ni düzenlemeye başladık. Festivalimizi Engelsiz Erişim Derneği olarak, pandemi dönemine kadar Boğaziçi Üniversitesi GETEM işbirliği ile düzenledik. Pandemi döneminde de boş durmadık. Elimizdeki sınırlı imkanların ötesinde, stantların aynı anda gezilebildiği sanal bir festival düzenledik. Üç yıldır ise İstanbul Üniversitesi ENUYGAR (Engelliler Uygulama ve Araştırma) ortaklığında İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştiriyoruz.
Festivalimizde neler oluyor: Her yıl dikkat çekmek istediğimiz bir alanda tema belirliyoruz ve o temanın bir mottosu oluyor. Bu yılın teması spor. Mottosu ise #KapsayıcılığıSeçHareketeGeç. Festivalimiz akşam etkinlikleri ile başlıyor. Akşam etkinlikleri genellikle online olarak gerçekleşiyor. Bu yıl “Engellenmişlikten Eşitliğe Erişilebilirlik Koşusu ve Unutulmaz Gollerin Sesiyle Festivale” başlıklı iki etkinlik gerçekleştirildi. Festivalin yüz yüze bölümü 11-12 Ekim’de İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde. Dağcılık, spor stantları, bilişim standı, yemek standı, marangozluk ve tamir standı gibi stantlar ziyaretçilerini bekliyor. Bu yıl toplam 23 stant var. Stantların yanı sıra festival boyunca canlı müzik akışı olacak. Festivalimiz, Engelsiz Erişim Derneği ve Solfasoltv kanallarından canlı yayınlanacak. Ziyaretçilerimiz görecektir, “körler yapamaz denen” işlere dair stantlar, ilgili alanın kör uzmanı tarafından tanıtılıyor. Bu yıl Kör Dağcı Necdet Turhan, Kör marangoz Sadık Kılıç bizlerle olacak. Ayrıntılı bilgiye web sitemizi ve festival alanımızı ziyaret ederek ulaşabilirsiniz. Çok basit çözümlerin ertelenmediği, eşit, erişilebilir ve festival tadında bir yaşamı yaratacağımız günler umuduyla.
Festivalimize dair ayrıntılı bilgiye: Bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.