Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), son üç gündür Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yoğun bombardıman düzenleyerek sivilleri hedef almayı sürdürüyor. Saldırılar sonucunda bölgedeki sivil altyapı ciddi zarar görürken, siviller de yaralanıp ölüyor. Kuzey ve Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı, 25-26 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen saldırılarla ilgili açıklama yaptı.
Sivil Hedeflere Yönelik Saldırılar
İç Güvenlik Güçleri tarafından yapılan ve ANHA’da yer alan açıklamaya göre, TSK’nın saldırıları sırasında özellikle sivil hedefler vuruldu. Bir eczane, fırın, yoğurt-peynir fabrikası ve elektrik santrali gibi sivil alanlar bombalandı. Bu saldırılarda yedi kişi yaralandı. Qamişlo’daki elektrik santrali ve bir inşaat malzemeleri merkezi, Türk savaş uçakları tarafından hedef alındı ve saldırılar iki kez tekrarlandı. Bu sabah ise Qamişlo’nun Meyslun Mahallesi’nde bir eczane, Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile üç kez bombalandı. Ayrıca, Rimelan bölgesindeki oksijen fabrikası ve bir petrol kuyusu sondaj deposu da beş kez vuruldu.
Kadın İşçiler Yaralandı, Çocuklar Hedef Oldu
Dêrik’te bir fırın ve bir peynir-yoğurt fabrikası saldırıya uğradı; üç kadın işçi yaralandı. Minbic’in Ereb Hesen Köyü çevresinde gerçekleşen bombardımanlarda, biri çocuk olmak üzere dört kişi yaralandı. Minbic’in kuzeyindeki Ewn Dadat Kapısı’na yapılan saldırılarda ise iki çocuk yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Türk Ordusu, sivil alanlara yönelik saldırılarıyla savaş suçu işlemeye devam ediyor.
Yoğun Bombardıman ve Altyapıya Zarar
Türk devleti ve bağlı güçleri, birçok köyü obüslerle bombalamaya devam ediyor. El Derac, Ewn Dadat ve Ereb Hesen köylerine yoğun top atışları yapıldı. Ayrıca, Şehba bölgesindeki Til Rifet beldesi ve Til Qirah Köyü de hedef alındı. Saldırılar sonucunda bölgede meydana gelen zararlar hakkında bilgi edinilemedi. Cizre Kantonu ve Kobanê’de elektrik santrallerinin hedef alınması nedeniyle geniş çaplı elektrik kesintileri yaşandı.
Saldırılarda On Yedi Kişi Yaşamını Yitirdi, Kırk Sekiz Kişi Yaralandı
Saldırılarda, on dördü sivil ve üçü güvenlik gücü olmak üzere on yedi kişi yaşamını yitirdi. Otuz dokuzu sivil ve dokuz güvenlik gücü olmak üzere kırk sekiz kişi de yaralandı.
İşgalci Türk devletinin 23 Ekim 2024 akşamından bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye sürdürdüğü saldırılar, hizmet merkezlerine büyük zarar verdi. Bu saldırılar sonucunda birçok hizmet merkezi faaliyetsiz kalırken, yurttaşların temel ihtiyaçları da karşılanamaz hale geldi.
Cizre’de mazot ve gaz dağıtımı durduruldu
Cizre Kantonu Yakıt Dairesi Eş Başkanı Ciwan İbrahim’in ANHA’ya verdiği bilgilere göre, Cizre Kantonu’nda 20 kentin yakıt ve gaz ihtiyacını karşılayan petrol merkezleri saldırılardan zarar gördü. Bu durum, bu şehirlere dağıtılan akaryakıt miktarında yüzde 50’lik bir azalmaya neden oldu.
Meydana gelen hasar nedeniyle, yurttaşlara kışlık mazot dağıtımı geçici olarak durduruldu. Yakıt Dairesi’nin mevcut yakıtı ise, soba, değirmen, ulaşım, su kuyusu ve elektrik jeneratörü gibi hizmet merkezilerinde kullanılmakta. Ciwan İbrahim, gelecekte elektrik jeneratörlerinin çalışma saatlerinin kısıtlanabileceğini de ifade etti.
Kanton genelinde 425 bin aileye kışlık mazot dağıtılması gerektiğini belirten İbrahim, şu ana kadar yalnızca 300 bin aileye mazot ulaştırıldığını, 125 bin ailenin ise hâlâ kışlık mazot beklediğini vurguladı. Ayrıca, gaz tüplerinin dağıtımının da durdurulduğunu belirtti.
QSD Saldırılara Karşılık Verdi
Suriye Demokratik Güçleri (QSD) Basın İrtibat Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Türk Ordusu’nun saldırılarına karşılık verildiği belirtildi. Til Temir’e bağlı Eziziyê Köyü’ndeki bir Türk üssüne yönelik düzenlenen saldırıda dört Türk askerinin öldürüldüğü ve bir panzerin imha edildiği açıklandı. QSD, işgalci Türk devleti ve desteklediği güçlerin saldırılarına karşı mücadelenin süreceğini ve bölgenin savunulmaya devam edileceğini vurguladı.
Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik yoğun saldırıları, bölgedeki sivil yaşamı tehdit ediyor ve altyapıyı büyük ölçüde tahrip ediyor. Sivillerin hedef alınması ve kamu hizmeti sunan alanlara yönelik saldırılar, verili uluslararası hukuk açısından bile ciddi anlamda bir savaş suçudur. Bölgedeki yerel yetkililer, saldırılara karşı direnmeye devam edeceklerini ve bu saldırıların cevapsız kalmayacağını belirtiyor.
Savaşın yıkıcı etkileri, sivil halkın hayatını doğrudan etkilemeye devam ederken bölge halkı ve savunma güçleri, kendilerini ve bölgelerini savunma kararlılığını sürdürüyor.