Devrimci Proletarya’nın 8. Sayısı Çıktı



Ekim Devrimi’nin 107. Yıldönümüne denk gelen sayının ağırlığını proleter sosyalist Ekim Devrimi’nin tarihsel anlamını ve insanlığın önüne açtığı ufukları değişik yönlerden ele alan makaleler oluşturuyor


İki aylık teorik-siyasi dergi Devrimci Proletarya’nın (DP) Kasım-Aralık 2024 sayısı (8. sayı) çıktı.

Ekim Devrimi’nin 107. Yıldönümüne denk gelen sayının ağırlığını proleter sosyalist Ekim Devrimi’nin tarihsel anlamını ve insanlığın önüne açtığı ufukları değişik yönlerden ele alan makaleler oluşturuyor. 

Oya Açan, Ekim İnsanlığın Önüne Hangi Yeni Ufukları Açtı başlığını taşıyan yazısında kimi kusur ve lekelerine karşın Ekim Devrimi’nin başardıklarına dikkat çekerek “Bu kazanımlar elle tutulacak kadar somuttur, çünkü yaşanmıştır, iyisiyle kötüsüyle bizim tarihimizdir” diyor. 

D. Emrah Zıraman Eleştiri ama Nasıl başlığını taşıyan yazısında Marksist eleştiri ve tarih anlayışının esaslarına dair kimi hatırlatmaların ardından Sovyetler Birliği deneyimi başta olmak üzere 20. yüzyıldaki sosyalizmi inşa deneyimlerinin eleştirisi adına sergilenen kimi yaklaşımların Marksist yöntemle çelişen yönlerine dikkat çekiyor. 

Ekim Devrimi’nden Geleceğe Sosyalist Ekolojik Perspektif başlığını taşıyan makalesinde Selçuk Ulu, Aral Gölü’nün kurutulması ya da Çernobil gibi çevre felaketlerine yol açan vahim yanlışlara rağmen sadece bunlara indirgenemeyecek olan sosyalizmi inşa pratiğinin doğayı koruma ve ekolojik duyarlılık konularında -çoğu kasıtlı olarak görmezden gelinen- çığır açıcı yönelimlerini somut örnekler vererek hatırlatıyor. 

H. Selim Açan, Ekim 1917: Devrim Neden Rusya’da Oldu sorusunun yanıtını olgunlaşmış nesnel koşulları devrim yönünde değerlendiren devrimci bir öncünün varlığı ya da yetersizliği ekseninde irdeliyor. Nesnel koşulların aynı ölçüde hatta daha fazlasıyla olgun olduğu dönemin Almanya ve İtalyası’ndan farklı olarak proleter devrimin Rusya’da gerçekleşmesini Lenin’in teorisi ve pratiğinde cisimleşen devrimci öncülüğe bağlıyor.

Kazım Bayraktar, İnsanal Öz Nasıl Kazanıldı başlığını taşıyan incelemesinin derginin bu sayısında yayınlanan ilk bölümünde insanın insanlaşmasıyla ortaklaşa üretim süreci arasındaki bağlantıyı Marx ve Engels’ten alıntılarla serimliyor. Sınıfların ortaya çıkışının ardından kaybedilen bu özün genişlemiş ve zenginleşmiş olarak sosyalizmle tekrar nasıl kazanılacağına işaret ediyor. 

Mürüvet Küçük, Jurbinler: Falsolu Sosyalizm Konçertosu başlığını taşıyan değerlendirmesinde V. Koçetov’un Jurbinler romanından hareketle 1950’lerin Sovyetler Birliği’nde işçi sınıfı ve emekçilerin sosyalizme olan bağlılıkları, hayatla ve üretim süreçleriyle kurdukları ilişki yanında aile içi ilişkilerde sosyalist değerlerin baskın karakteri yanında ona yakışmayan zaaf ve lekelere dikkat çekiyor. 

İnşaat-İş Sendikası örgütlenme sekreteri Yunus Özgür, Şantiyelerde Urfalı İşçiler başlığını taşıyan yazısında inşaat sektöründe üç ana işçi grubunu oluşturan Kürt işçiler, Karadenizli İşçiler ve Urfalı Arap işçiler üzerine gözlemlerini paylaşmayı hedeflediği yazı dizisinin bu bölümünde Urfalı işçilerin kültürel ve sınıfsal özelliklerinin tablosunu çiziyor.

H. Selim Açan, ilk bölümünü geçen sayımızda yayınladığımız Leyleğin Ömrü Laklakla Geçer makalesinin bu sayıdaki bölümünde Devrimci Proletarya geleneğinin faşizme karşı mücadele konusundaki tarihsel pratiğinin köşe taşlarını özetledikten sonra bu mücadelenin günümüzde neden kapitalizmi yıkmayı hedefleyen sınıf temelli bir stratejik perspektifle ele alınmak zorunda olduğuna işaret ediyor. 

Devrimci Proletarya’nın 8. sayısını İstanbul’da Sel Yayıncılık’ın Kadıköy şubesiyle Mephisto Kitabevi’nin Kadıköy ve Beyoğlu şubelerinde, İzmir’de ise Yakın Kitabevi’nde bulabilirsiniz. 

Öte yandan bugüne kadar yayınlanmış 7 sayının yazıları ve pdf’lerine www.devrimciproletarya.org sitesinden ulaşabilirsiniz. 

8. sayının yazıları ve pdf’ine de 15 Kasım’dan sonra erişebilirsiniz.

Ayrıca Kontrol Et

Özgür Ülke’yi de Susturamadılar Özgür Basını da!

Özgür Ülke Gazetesi’nin bombalanmasının 30. yılında İstanbul Kadırga’da bir basın açıklaması yapıldı. Dönemin başbakanı Tansu Çiller’in “bertaraf edin” direktifiyle TNT kalıpları kullanılarak bombalanan Özgür Gündem saldırısı sırasında dağıtımcı Ersin Yıldız hayatını kaybetmiş, yirmi bir çalışan da yaralanmıştı.