Plastik Krizi: Kapitalizmin Ekosistemi ve İnsanlığı Yok Edişi



Plastik üretimi ve tüketimi, gezegenin damarlarına zehir pompalıyor. Doğa, işçiler, çocuklar ve gelecek için kapitalizmin bu plastik kâbusunu sona erdirmek zorundayız. Çünkü bu yalnızca çevre için değil insanlık onuru için de verilmesi gereken bir savaştır


Dünya bir plastik tsunamisiyle karşı karşıya. Bu dalganın ardında yalnızca tüketim çılgınlığı değil, kapitalizmin bitmek bilmeyen kâr hırsı var. Norveç Uluslararası Kalkınma Bakanı Anne Beathe Tvinnereim’in, “Plastik üretimini kısıtlamalıyız” uyarısı bu devasa krizin çözümü için yeterli mi? Ne yazık ki sistemin temelindeki çürümüşlük ele alınmadıkça bu çağrılar da okyanusun ortasında kaybolan bir fısıltıdan öteye geçemeyecek.

Plastik üretiminin korkunç bedeli

Plastik üretimi ve tüketimi, gezegenin damarlarına zehir pompalıyor. Suudi Arabistan, Rusya ve İran gibi fosil yakıt devleri, plastik kirliliğiyle mücadeleyi yalnızca atık yönetimine indirgeyerek gerçek çözümlere ket vuruyor. Atık yönetimi adı altında ortaya konan politikalar, kapitalizmin “krizleri fırsata çevirme” döngüsünün ürünü. Bu ülkeler, plastiğin kontrolsüz üretimiyle kazandıkları milyarların gölgesinde doğanın çığlıklarını duymamakta ısrar ediyor.

Plastik krizi, yalnızca bir çevre felaketi değil; aynı zamanda işçilerin, çocukların ve yoksulların üzerine çöken bir sağlık krizidir. Mikroplastiklerin insan plasentasına, atardamarlarına ve testislerine kadar sızdığı bir dünyada hangi “temiz gelecekten” söz edilebilir? Bu görünmez zehir, yeni doğmuş bir bebeğin ilk nefesine bile sinsice sızarak insanlık onurunu hedef alıyor.

Mikroplastikler: Görünmez bir katliam

Mikroplastikler, kalpleri durduran krizler, felce sürükleyen hastalıklar ve geleceği çalan üreme sorunlarıyla, insanlığın bağrına saplanan plastik hançerlerdir. Guardian’ın yayımladığı bulgular, bu hançerin ne kadar derinlere saplandığını gösteriyor. Mikroplastikler yalnızca bedenleri değil hayalleri, umutları ve doğayla uyum içinde bir yaşam düşlerini de kirletiyor.

Yeşil vaatlerin ardındaki çürüme

Norveç ve Ruanda liderliğindeki “Yüksek Hedefler Koalisyonu”, plastik üretiminin tüm yaşam döngüsünü düzenlemeyi savunuyor. Ancak bu girişimlerin ardında, kapitalizmin kendini yeşil bir maske takarak yeniden üreten yüzü saklı. Plastik endüstrisinin 712 milyar dolarlık büyüklüğü, bu maskenin altında yatan gerçeği ortaya koyuyor: Bu sistem, çevreyi kurtarmayı değil, kendi devamını sağlamayı hedefliyor.

ABD ve Çin gibi emperyalist güç odakları, plastik müzakerelerinde kendi çıkarlarını dayatıyor. Oysa her saniye dünyanın bir köşesinde plastik atıklar okyanuslara karışıyor, deniz canlılarını boğuyor ve insanlığa karşı işlenmiş yeni bir suç olarak tarihe yazılıyor.

Tek çözüm: İnsanlığın geleceğini geri kazanmak

Plastik krizi, kapitalizmin insanlık üzerindeki hükmünü her geçen gün daha da acımasız bir şekilde hissettirdiği bir savaşın parçasıdır. Bu savaşta kazanan, sermayenin vahşi kârı, kaybedense insanlar, hayvanlar ve gezegenin ta kendisidir. Gerçek çözüm yalnızca plastik üretimini azaltmak değil kapitalizmin doğayı, insanları ve geleceği tüketen canavarca düzenini kökten yıkmaktır.

Gezegenin damarlarına plastik zehri pompalayan bu sistemi durdurmazsak ne geri dönüşüm fabrikaları ne de BM müzakereleri bizi kurtarabilir. Kapitalizmin zincirlerini kırmak, bu gezegeni ve üzerindeki yaşamı kurtarmak için atılacak ilk ve en büyük adımdır.

“Umutluyum” demek yeterli mi?

Tvinnereim, “Umutluyum” diyor. Ancak bizler artık yalnızca umutla değil, kararlılıkla ve mücadeleyle konuşmalıyız. Doğa, işçiler, çocuklar ve gelecek için kapitalizmin bu plastik kâbusunu sona erdirmek zorundayız. Çünkü bu yalnızca çevre için değil insanlık onuru için de verilmesi gereken bir savaştır.

Ayrıca Kontrol Et

Özgür Ülke’yi de Susturamadılar Özgür Basını da!

Özgür Ülke Gazetesi’nin bombalanmasının 30. yılında İstanbul Kadırga’da bir basın açıklaması yapıldı. Dönemin başbakanı Tansu Çiller’in “bertaraf edin” direktifiyle TNT kalıpları kullanılarak bombalanan Özgür Gündem saldırısı sırasında dağıtımcı Ersin Yıldız hayatını kaybetmiş, yirmi bir çalışan da yaralanmıştı.