Etiket Arşivleri: Deniz

’68’i Anlamak ve Yaşatmak

'68 ruhu, sadece burjuvazinin egemen sistemine meydan okuma, mevcut rejimden bir kopuş, ona karşıtlık değildir. '68 elbette egemen sınıfa ve onun devletine meydan okumakta cisimleşmekle birlikte aynı zamanda kendisini solda tanımlayan, solcu/sosyalist olduğunu iddia eden geleneksel siyaset tarzından, geleneksel siyaset anlayışından bir kopuştur. '68’in ruhu buradadır ve bugün bu ruha çok fazla ihtiyacımız var

Devamını Oku »

İSİG Raporu: 2022 ilk 8 ayında 1202 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, 2022’nin ilk 8 ayında alınmayan önlemler nedeniyle meydana gelen iş cinayetlerine ilişkin raporunu açıkladı. Buna göre, ağustos ayında 186, ilk 8 ayda 1202 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Rapora göre ilk sekiz ayda meydana gelen iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı şöyle: Ocak ayında …

Devamını Oku »

Soykırım ve işgale karşı çıkmak BMG’nin görevidir

Devrimci olan birlikte mücadeledir. Neden bunu söylüyoruz? Bu hafta Mayıs şehitlerin BMG’nin inisiyatifi ile sahiplenilmesi nedeniyle söylüyoruz. Bu yılki 50. yıl anmaları çok anlamlı geçti. ’71 devrimci yoldaşlığı ruhu, birliği adeta canlandı. BMG ve demokrasi güçleri Deniz’lerden, İbo’lardan, Haki’lerden, Hasan Ocak’lardan ve bugünün gerilla direniş şehitlerini bir bütün olarak sahiplendi. …

Devamını Oku »

Kaypakkaya’ları yaşatmak

[Bu makale, Gazete Patika’nın “49. ölümsüzlük yılında tarihsel ve güncel boyutlarıyla İbrahim Kaypakkaya” dosyası için hazırlanmıştır] Türkiye solunun tarihinde ’71 Devrimci Kopuşu olarak bilinen tarihsel sıçrama denildiği zaman akıllara ilk olarak üç sembol isim gelir: Deniz, Mahir ve İbo. Bunlardan Deniz(ler) idam sehpasında dahi baş eğmeyen bir duruşla özdeşleşmiştir, Mahir …

Devamını Oku »

Kaypakkaya’da özgün olan

Kaypakkaya gibi özellikle de Kemalizm ve Kürt sorununda radikal bir kopuşu gerçekleştirmiş devrimci bir öncünün takipçileri, sonraki yıllarda ondaki bu özgün yönü rehber alıp derinleştirme doğrultusunda bir hat izlemek yerine onun 1971 koşullarında dile getirdiklerini adeta kutsal bir metin gibi belleyip hayatı ve gerçekleri o kalıpların içine sıkıştırmaya çalışan bir dogmatizmin temsilcileri olarak tanındılar

Devamını Oku »